NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ يُونُسَ
النَّسَائِيُّ
أَنَّ عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
الزُّبَيْرِ
حَدَّثَهُمْ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ إِدْرِيسَ
حَدَّثَنِي
عَمِّي
مُحَمَّدُ
بْنُ عَلِيٍّ
عَنْ ابْنِ
السَّائِبِ
عَنْ نَافِعِ
بْنِ
عُجَيْرٍ
عَنْ
رُكَانَةَ
بْنِ عَبْدِ
يَزِيدَ عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِهَذَا
الْحَدِيثِ
Şu (önceki 2206.) hadisi
bizzat Rükâne İbn Abdi Yezid de Nebi (s.a.v.)'den rivayet etmiştir.
İzah:
Beyhakî,
es-Sünenü'l-kübrâ, VII, 342.
Bu hadisle bir önceki
hadis arasındaki fark şudur: Bu hadis-i şerifte olayı bizzat hadiseyi yaşamış
olan Rükâne anlattığı halde önceki hadis-i şerifte hâdiseyi anlatan Nâfi b.
Uceyr'di. Binaenaleyh iki hadis arasında başka bir fark olmadığından bir önceki
hadisle ilgili açıklama aynen bu hadis için de geçerlidir.